A Ulusal Ekibimiz UEFA Uluslar Ligi B Ligi Küme 4’ün 3’üncü haftasında Karadağ mahzurunu İrfan Can’ın golüyle aştı. Bu galibiyetle puanını 7’ye yükselten Ay-Yıldızlı grubumuz kümesinde liderliğini sürdürdü. Spor muharrirleri müsabakayı kıymetlendirdi.
SANTRFORSUZ ZAFER – ATTİLA GÖKÇE (MİLLİYET)
İstatistiklere bakıp avunabiliriz, Bayrak Çocuklar’ın oyununu, heyecanını ve sayısal performans bilgilerini takdir edip alkışlayabiliriz.
Evet, dün geceki maç, böylesine “sayısal gösteriyle” hem keyif, hem de ıstırap yaşattı.Topla oynamada 64/36, şut sayısında 29/10, isabetlide 9/2 üstünlüğümüz vardı. 431/207 başarılı pasla maçın efendisiydik…
‘NIKIC SAYESİNDE RAHAT ETTİLER’
Tüm o üstünlük sayıları, skor tabelasındaki eşitliği bozmaya yetmiyordu. O tabeladaki eşitliğin sahibi ise Karadağ kalecisi Nikic’di. Evet, âlâ yer tutuyordu. Savunmasından da yardım görüyordu. Ceza alanında kalabalık oluşturarak, bizimkilere alan ve vakit bırakmayan Karadağlılar, onca baskıya ve akına karşı “full konsantrasyon” kaleyi koruyan Nikic sayesinde rahat ettiler. Yeniden de geçiş oyunlarıyla topu kaptıklarında tesirli ve tehlikeli ataklarla üstümüze gelen Karadağlı oyunculara bizim çocukların kolay geçit vermediğini söylemeliyiz.
‘ELİMİZDE YETERİ KADAR SANTRFOR YOK’
Bu arada… Montella dün de santrforsuz oyun ısrarıyla başladı maça. Orada anlayışla karşıladığım bir durum var. Bizim elimizde yeteri kadar santrfor yok. Dzeko, İcardi, Osimhen, İmmobile gollerini atadursun, bizim santrfor çocuklar Cenk Tosun üzere bir deneyim, Semih üzere bir yetenek kulüp ekiplerinde fırsat bulamıyordu. Orta alanda ise yesyeni, genç, üretken, golcü kimlikleriyle cirit atan yıldızlarımız vardı… Buradan bakınca, Montella’nın pek de haksız sayılamayacağını düşünmek gerekir.
Bazen sihirli dokunuşlar vardır… Benfica’da golleri ve asistleriyle parlayan Kerem Aktürkoğlu, dün tüm çabasına karşın aradığı golü bulamadı. Yunus da birebir haldeydi. Montella, Barış Alper, Kerem ve Yunus’u alıp Bertuğ, İrfan Can, Kenan Yıldız’ı sürdü oyuna. Çok bekletmediler. Kenan Yıldız’ın topu direkten dönerken, İrfan Can kahveyi “okkalı” yaptı!.
Hepsinin ayaklarına, Uğurcan’ın ayaklarına ve ellerine sıhhat. Dünkü maçın dikkatlerden kaçıp pek görünmeyen bir özelliğini de dikkatinize sunarım: Oyunu takdirlerinize bırakırım… Ancak “disiplin” deyince lütfen ayağa kalkın.
LİDERLİĞİ SÜRDÜRÜYOR – HAŞİM ŞAHİN (FANATİK)
Bu satırların müellifi her vakit her bahiste istikrarın kıymetli ve pahalı olduğuna inanmıştır. Lakin “İstikrar”ı kalite ve liyakat seviyesini göz arkası etmeden önemsemek kaidesiyle. Zira, istikrar süreklilik demektir büyük oranda ancak o sürekliliğin heybesini de gerçek kişi, niyet ve öngörüyle doldurduğunuzda galebe çalar fakat istikrar.
Çünkü, istikrar süreklilik demektir büyük oranda lakin o sürekliliğin heybesini de yanlışsız kişi, niyet ve öngörüyle doldurduğunuzda galebe çalar lakin istikrar. Vincenzo Montella uzun vakittir pivot santrfor yerine Barış Alper Yılmaz’ı alana sürüyor ulusal kadromuzun birden fazla maçında.
BARIŞ ALPER ELEŞTİRİSİ
Tamam, istikrar yeterlidir ancak ulusal ekibimizin gol problemini çözecek futbolcu Barış Alper değil ne yazık ki. Hele de bu sezonki formuyla. Dahası Barış Alper bu oyun anlayışıyla Türkiye dışındaki çabucak birden fazla maçta sarı kart almaktan ve tahminen de çift sarı kartla oyun dışı kalmaktan kurtulamaz maalesef. Gerçekten, dün akşam da koca bir kırk beş dakika Barış Alper’in yerlerde sürünen santrfor performansı ve Kerem Aktürkoğlu’nun kanattaki etkisizliği yüzünden Eskişehir’den bile daha küçük bir ülke olan hasatsız sona erdi.
İtalyan teknik yönetici ikinci yarıya Barış Alper Yılmaz yerine Bertuğ Yıldırım’la başlamakla ne kadar gerçek ve yerinde bir müdahalede bulunduysa Kerem Aktürkoğlu ile İrfan Can Kahveci değişikliğinde de bir o kadar geç kaldı bence.
‘GOL BULMAKTA ZORLANIYORUZ’
Nitekim, İrfan Can Kahveci ve Kenan Yıldız’ın oyuna dahil olmasından çabucak sonra hakemin birinci düdüğünden başlayarak çok baskılı oynayan ulusal kadromuz beklenen golünü atmasına yetti. Açık açık söylemekte fayda var. Kaliteli ve geniş bir takımımız var. Fakat golü bulmakta zorlanıyoruz kaç vakittir. Bunun ana nedeni Montella’nın gol meselesini Barış Alper’le çözmekte ısrar etmesinden kaynaklanıyor bence.
Her şeye karşın kutlarım ulusal kadromuzu. Zira UEFA Uluslar Ligi’nde kendi gurubunu önder tamamladı dün akşamki galibiyetle. Orkun Kökçü dün akşam dayanılmaz oynadı. Arda Güler de o denli. Keşke Ferdi Kadıoğlu ve Mert Müldür için de birebir şeyleri söyleyebilseydim.
Size bir soru; ulusal kadromuzun golü bu kadar geç bulmasında tabanın berbat olmasının da bir hissesi oldu mu sanki?