T24 Haber Merkezi
Adalet Bakanlığı, sokağa çıkma yasağında öldürülen ve cenazesi 7 gün sokakta bekletilen Taybet İnan soruşturmasına dair soru önergesine “Bakanlığımızda bilgi bulunmamaktadır” diyerek cevap verdi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Şırnak Milletvekili Nevroz Uysal Aslan, Silopi ilçesinde sokağa çıkma yasakları sürecinde öldürülen ve cenazesi 7 gün boyunca sokakta bekletilen Taybet İnan’a dair 19 Aralık 2023 tarihinde Adalet Bakanlığı’na soru önergesi verdi.
Bakanlık, verdiği karşılıkta, “…gizli olarak yürütülen ve yargısal faaliyet kapsamında kalan soruşturma basamağında ne tıp süreçler yapıldığına dair Bakanlığımızda bilgi bulunmamaktadır” cevabı verdi.
Dosyada daimi arama kararı bulunuyor
Uysal Aslan, kelam konusu cevaba dair açıklama yaptı. Aslan, Taybet İnan’ın öldürülmesine dair yürütülen soruşturmada verilen “daimi arama kararını” hatırlatarak, sokağa çıkma yasakları sırasında ömrünü yitiren bireylerin definlerinin kolluk güçleri tarafından engellendiğini, cenazelerin günlerce konutlarda, mescitlerde ve sokaklarda bekletildiğini kaydetti.
İnan’a dair yürütülen soruşturmanın geçen yıllara karşın ilerlemediğine işaret eden Aslan, “Devletin tüm aygıtları ile karanlıkta bırakma uğraşını açıkça ortaya koymaktadır” vurgusu yaparken; 20 Şubat 2020 tarihinde savcılık tarafından alınan daimi arama kararına dahi bakanlık karşılığında yer verilmediğini aktardı.
”Bakanlık AYM’ye ayrıntılı bilgi vermişti”
Bakanlığın, “bilgimiz yok” açıklamasına değinen Aslan, evrakta kısıtlılık kararının olmadığını ve Mart 2022 yılında Taybet İnan için Anayasa Mahkemesi (AYM)’ne müracaatta bulunulduğunu hatırlatarak şunları söyledi:
“Başvuru sonrasında AYM bakanlıktan yazlı görüş bildirmesini istedi. Bakanlık mahkemeye verdiği yanıtta ‘Savcılık Tarafından Yürütülen Soruşturma’ başlığı altında soruşturmaya ait detaylı bilgi paylaştığı görülmüştür. Bakanlığın gerçeği yansıtmayan açıklamaları, evrakta daimî arama kararı ile soruşturmanın tozlu raflara kaldırılması, Taybet İnan’ın öldürülmesini faili meçhul bir cinayet formunda bırakılmak istendiğini de açıkça göstermektedir.”